Ekip : Özgür Konya, Mahir Çoban, Sait Eruçar, İhsan Erkumru
Ulaşımlar: Pegasus Havayolları İstanbul - Van gidiş dönüş kişibaşı 260,00 TL
Van - Doğubeyazıt Özel Minibüs kişi başı 20,00 TL
Doğubeyazıt - İshakpaşa Sarayı kişibaşı 2,00 TL
Doğubeyazıt - Van midibüs kişibaşı 15,00 TL
Van - Gevaş minibüs kişibaşı 5,00 TL
Gevaş - Akdamar adası motor kişibaşı gidiş dönüş 6,00 TL
Malzemeler: 1 adet Northface V5 çadır, 1 adet Husky Falcon çadır, 2 adet ocak, kazma, krampon, kask, perlon (kullanılmadı), kişisel malzemeler.
Hava Durumu : Tüm faaliyet günleri boyunca açık, bulutsuz, rüzgar 10 km/h
Konaklama : 3 gece çadır, 2 gece Doğubeyazıt İsfahan Otel günlük kişibaşı 30,00 TL oda - kahvaltı, 1 gece Van Güzel Paris Otel kişi başı oda - kahvaltı 30,00 TL
31 Temmuz
Yasal izinler ve hazırlıklar derken gün geldi çattı. Sabah Bostancı iskelesinin önünden İETT servisi ile havaalanına yöneldik. Uçağımız 09:55 teydi. Bagajları Pegasusa verdiğimizde 1-2 kg fazlalık için oradan oraya koşturmak orunda kaldık. Pegasus ofisinin camlarını yumruklayan Rizeli vatandaş yüzünden bozulan moralimiz uçağın kalkışından 20 dakika önce karşılaştışımız Anadaklı arkadaşları görünce düzeldi. Dağın havasına girmeye başlamıştık. Uçakta pilotun dağcılara özel Ağrı Dağı anonsu ile iyice havalandık. Van'a indiğimizde bizi Mutlu Ataç ve Sönmez Erkaya karşıladı. Tekliflerine olumlu cevap verip tuttukları 2 araçla Doğubeyazıt'a yöneldik. Ancak Van'dan henüz çıkmıştık ki aracın şehirler arası yolcu taşıma izni nedeniyle ceza yememek için yol kenarında beklemek zorunda kaldık. Beklediğimiz yerde mangal kokuları vardı. Öğle yemeği için Doğubeyazıtta ziyafet niyetimiz olduğundan itibar etmedik. Bir saattlk beklemenin ardından yola devam ettik. Şimdiki durağımız Muradiye Şelalesiydi.
Şelaledeki kavurmaya da dadanmayıp açlığı Doğubeyazıt'a sakladık. Tendürek geçidine geldiğimizde bu sefer diğer aracın arızalandığı haberini aldık. Aracın mazot pompası, filitresi derken bir saatlik uğraşa rağmen bir türlü çalışmadı. Tek araca maksimum insan sığdırarak yola devam ettik. Bu sırasa Sait ve Mahir bozulan araçta kaldılar. Doğubeyazıt'a gelmeden yedek araç onları almak için yola çıksa da kendileri yoldan çevirdikleri bir araçla çoktan bize yetişmişlerdi. Aracın çalışmama nedenini sonradan öğrendik : Mazotu bitmiş. İsfahan Otele çantalarımızı atıp doğruca Doğuş Lokantasına gidip Kavurma ziyafeti çektik. Sonrası Cenderme'ye izin kağıdı verme, Cuma ile otelde sohbet
01 Ağustos
Sabah erken İdak içliklerimizi giyip kahvaltıya indik. Daha sonra Cuma'nın bize tahsis ettiği araca eşyaları yükleyip şehir içinde çay içtik.
Ulaşımlar: Pegasus Havayolları İstanbul - Van gidiş dönüş kişibaşı 260,00 TL
Van - Doğubeyazıt Özel Minibüs kişi başı 20,00 TL
Doğubeyazıt - İshakpaşa Sarayı kişibaşı 2,00 TL
Doğubeyazıt - Van midibüs kişibaşı 15,00 TL
Van - Gevaş minibüs kişibaşı 5,00 TL
Gevaş - Akdamar adası motor kişibaşı gidiş dönüş 6,00 TL
Malzemeler: 1 adet Northface V5 çadır, 1 adet Husky Falcon çadır, 2 adet ocak, kazma, krampon, kask, perlon (kullanılmadı), kişisel malzemeler.
Hava Durumu : Tüm faaliyet günleri boyunca açık, bulutsuz, rüzgar 10 km/h
Konaklama : 3 gece çadır, 2 gece Doğubeyazıt İsfahan Otel günlük kişibaşı 30,00 TL oda - kahvaltı, 1 gece Van Güzel Paris Otel kişi başı oda - kahvaltı 30,00 TL
31 Temmuz
Yasal izinler ve hazırlıklar derken gün geldi çattı. Sabah Bostancı iskelesinin önünden İETT servisi ile havaalanına yöneldik. Uçağımız 09:55 teydi. Bagajları Pegasusa verdiğimizde 1-2 kg fazlalık için oradan oraya koşturmak orunda kaldık. Pegasus ofisinin camlarını yumruklayan Rizeli vatandaş yüzünden bozulan moralimiz uçağın kalkışından 20 dakika önce karşılaştışımız Anadaklı arkadaşları görünce düzeldi. Dağın havasına girmeye başlamıştık. Uçakta pilotun dağcılara özel Ağrı Dağı anonsu ile iyice havalandık. Van'a indiğimizde bizi Mutlu Ataç ve Sönmez Erkaya karşıladı. Tekliflerine olumlu cevap verip tuttukları 2 araçla Doğubeyazıt'a yöneldik. Ancak Van'dan henüz çıkmıştık ki aracın şehirler arası yolcu taşıma izni nedeniyle ceza yememek için yol kenarında beklemek zorunda kaldık. Beklediğimiz yerde mangal kokuları vardı. Öğle yemeği için Doğubeyazıtta ziyafet niyetimiz olduğundan itibar etmedik. Bir saattlk beklemenin ardından yola devam ettik. Şimdiki durağımız Muradiye Şelalesiydi.

01 Ağustos
Sabah erken İdak içliklerimizi giyip kahvaltıya indik. Daha sonra Cuma'nın bize tahsis ettiği araca eşyaları yükleyip şehir içinde çay içtik.


02 Ağustos
4200m de çadır yeri kapma savaşı başlamıştı. Anadak - İdak hızlıca hareket edip işgalci Rus- Alman ittifakından önce tırmanışa başladık. Yola çıktığımızda horozlar henüz ötmemiş vuvuzela sesli Rus uyanmamıştı. Usulca kampı terkedip yavaş bir tempoyla 4200m ye yükselmeye balşadık. Arkadan Japonların atak yaptığını gören Mutlu Ataç öncü birlikleri hızlıca guruptan ayırarak çadır yeri kapmakiçin 5. viteste yukarı gönderdi. Bizden de Mahir ve Sait bu mangaya katıldı. İhsan ile 4200 e vardığımızda tüm öncüler yüksek irtifaya hızlı çıkış nedeniyle nakavtdı. Gözler anyayı ve konyayı gösteriyor kafalar marihuana kıvamında dönüyordu. Ama zafer kazanılmış çadır yerleri kapılmıştı. Şehitler pahasına zafer bizim olmuştu.

03 Ağustos
Gece 01:00 de kalkıp 02:15 de İdak -Anadak hep beraber zirve yoluna koyulduk. Yavaş bir tempoyu tercih edip iyice aklimatize olarak yükselmeye başladık. 2-3 ekibin bizi sollaması bile bu kararlı tavrımızı değiştirmedi. Gün ağırdığında 4500m civarındaydık. Saat 07:15 gibi Bağdat Caddesine pardon platoya geldik.

"Sevgili Oğlum, Annen ile göbeğini buraya gömmeye karar verdik. Amacımız seni dağcı yapmak değil. Zorluklara katlandığında elde edeceğin kazanımların değerini daha iyi anlaman, yakaladığın başarıların sürdürebilir olmasının o başarıyı yakalamaktan daha zor olduğunu kavrayabilmen. Biz bu zirveye 4 kişi geldik. Zorluklara birlikte katlandık. Birbirimizi motive ettik. Hayatın boyunca sen de güzel dostluklar kur ve yaşat. Bir gün okulda öğretmenin Ağrı dağı ile ilgili bir şeyler söylerse seninde söyleyecek bir kaç kelimen var. Bu hikayeyi ve Mahir, Sait ve İhsan amcalarını hiç unutma."

04 Ağustos
Anadakla beraber kahvaltı yapıp 2200 e inişe geçtik.
Yol üzerinde yanmış dozer ve köy hizmetleri aracı ile karşılaştık. Bu manzaranın sonrası bu yazının değil ana haber bülteninin konusuydu. Yol üstünde altın kızlardan eşarp alıp ayran içtik. kuzu büyüklüğünde hav havlardan köpek kovucu ile korunduk. 2200 e geldiğimizde bir çok dağcı yerel rehberlerin tutumundan şikayetçiydi. Bu şikayetler nereye varacak hep beraber göreceğiz. Çekilen halaylardan sonra araçla Doğubeyazıt'a geldik. Tekrar İsfahan Otele yerleştik. Duş yaparak tekrar insan olduk. Hemen lokantaya kendimizi atıp Bayburt tava ile karnımızı doyurduk. Minibüsle İshakpaşa sarayına vardık.

05 Ağustos
Sabah ilk araçla Doğubeyazıt'ı terkettik. Van'a gelip Paris otele çantaları attık. Doğruca Gevaş minibüsüne binip Ahtamara ( Akdamar) adasının yolunu tuttuk. Adayı,Ermeni kilisesini gezdik, fotoğrafladık. Van Gölünün berrak ve serin sularına daha fazla dayanamadık. Önce ben ardından İhsan pantolonları indirip donla suya daldık.
Olan olmuştu. Caddebostan'da donla yüzen doğululara kem küm ederken olay tersine dönmüş İstanbullular donla doğuda yüzer olmuştu.Sosyetik Mahir ve Sait ise paçalarını sıvayıp ayaklarını suya sokmakla yetinmişlerdi. Bir ara birbirlerine İhsan ile beni gösterip " Şu kırolara bakarmısın" bile demiş olabilirlerdi. 30 dakika kadar yüzdükten sonra sudan çıkmış incikefali gibiydik. Motorla karaya çıkıp rakı&balık olayına giriştik. İnci kefalinin neslini tüketip Van'a döndük. Doğru peynirciler çarşınısa gidip otlu peynir aldık. Ardından sosyete cafesine gidip maraş dondurması yedik. Otelde çantalara son halini verip doğudaki son uykumuza daldık.
06 Ağustos
Saat 6:30 gibi kalkıp şöyle bir şehri gezdim. Ardından bir berbere girip bre berber gel beraber şu bir haftalık sakalı keselim dedim. Kısa kesilen traşın ardından otele döndüm. Arkadaşlara yeni imajım nedeniyle kendimi tanıtıp hep beraber kahvaltıcılar sokağına geçtik. Peynirci Hazar'ın tavsiyesiyle Sütçü Kenan'da karnımızı doyurduk. Bu sırada ayakkabıcı İhsan kavurmalı yumurtanın yağından olsa gerek kendini iyi hissetmeyerek otele istirahate döndü. Kalite kontrolcü Mahir ve bankacı Sait ile şehirde son bir tur attık. Ardından tuttuğumuz taksi ile buram buram benin kokusunu soluyarak havalimanına geldik. Yine fazla bagaj parası ödeyip %98 nemli şehrimize %100 memnuniyetle döndük.
Ağrı Dağı ekibi adına
Ozgur KONYA
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder